17 Ocak 2013 Perşembe

TEK BAŞINA ŞEHRİ GEZMEK

Uzun ama dar sokaklardan geçiyorum. Tüm yüzlerde tanınmışlık hissi. Kucağında bebeğiyle bir anne geçiyor. Hasretle bakıyorum. Neye hasret, kime hasret bilmeden.. Herkesin yüreğinde bir acı. Kimi çok aşık, kiminin canını toprak almış.. Yüzlerde bir parça gülümseme, bir parça hüzün. Yanlarından geçerken hüzünlerini kendi hüznüme katarak yürüyorum bir parça daha parçalanıyorum, bir parça daha çoğalıyorum. Bilmiyorlar. Konuşmuyoruz, yaralarımızı adımlarımızla paylaşıyoruz. Gördüğüm tüm gözlerde “Kimseyi kırmayayım diyorum bir de bakıyorum kendim paramparçayım.” bakışı..

15 Ocak 2013 Salı

Daha ne kadar fedakarlık?

 İnsan zaman zaman oturup düşünmeli, yeni kararlar alabilmeli.
 O aldığı kararların arkasında durup; üzdüm mü, kırdım mı diye düşünmeden..
 Bunu ben ne zaman öğreneceğim? Ne zaman bu kadar fedakar olmaktan yorulmayı bırakacağım?
 Daha ne kadar kendime kızacağım? Sorular.. Sorular..

12 Ocak 2013 Cumartesi

"her şey güzel olacak"



  • Biliyorum.. Aşkın sadece bir adamla bir kadın arasında olmayacağını. Bir kadının babasını sevmesi de aşktı, bir adamın anneannesine bakışı da bir aşktı. 
  • Biliyorum.. Toprağın, bir insanın bir insanı kaybetmesinin ne demek olduğunu.. Zordu. Ağırdı. Bir daha gelmeyecekti. Hem o gidiş öyle böyle bir gidiş değildi. Gerçek bir gidişti. Sadece "gel onun yerine bana sarıl."lar ile bazen de anılar canlandıkça, masada duran fotoğrafa baktıkça en çok da dualarla -belki- gelecekti.  
  • Biliyorum.. Şimdi zor gelecek onlarca anıyı, yaşanmışlığı, yazılanları, yapılanları bir kenara koyup devam etmek. Ama sadece şimdi zor gelecekti. Bir gün geçecekti. Her şey geçiyor zaten, zamanı gelince..
  • Biliyorum.. Hem bir insanı anlamanın ne demek olduğunu, hem de bir insana kendini anlatamamanın ne demek olduğunu. En zoru da anlayıp, anlayıp anlatamamaktı. En zoru da hep senin anlamak zorunda kalmandı.
  • Biliyorum.. Bir gün gelecek herkes verdiği bir sözünü de olsa tutamayacak.
  • Biliyorum.. Zili çaldığımda kapı açılmayacak ama ben yine de hep çalacağım sonra anahtarı çevirip gireceğim içeri. Yine aynı koku çalınacak burnuma. Sadece iç çekeceğim.
  • Biliyorum.. Bilmek yetmiyor şu günlerde. Umut ediyorum. Bir gün her şey düzelecek.
  • 18 Aralık 2012 Salı

    Şems ufukta som altından portakal



    Şems ufukta som altından portakal .Dedim, ne olursun batma orada kal.Dedi emir kesin ve katidir kalamam.Beni de al dedimse de dedi alamam...

    Güneş tüm güzelliğiyle battı batacak.Gözlerimden hicranlı yaş aktı akacak.O batarsa acep yüzüme kim bakacak.Desene, âdemoğlu yollarına bakacak..

    17 Aralık 2012 Pazartesi

    Bundan böyle..








    Yeryüzünde küçük düşürülmemiş, aşağılanmamış kimse var mı? 
    Beni o kadar küçük düşürdüler ki, artık kızmıyorum. 
    Ne yapacaksın, insanlar başka türlü davranamıyorlar işte. 
    İnsan her şeye incinirse, iş göremez, üzerinde durmakla zaman yitirir. 

    Yaşam böyle! Eskiden insanlara kızardım. Sonra düşündüm, gördüm ki, kızmaya değmiyor.

    16 Aralık 2012 Pazar

    1 Pazar Kelebeği

    Orta Şekerli Türk kahvemle günümü şenlendiriyorum. Belki içimdeki kırıklara da iyi gelir diye.
    Bir yanda da Lhasa de Sela çalıyor. Daha mı çok kırıyor bilmiyorum.  

    Kış olunca sizce de çayın, kahvenin, sohbetin, kalabalığın tadı başka olmuyor mu? 

    Ne demişti Ece Ayhan; "Göğsünde ağır bir kelebek. İçinde kırık çekmeceler.."